Bismillahirrahmanirrahiym
Muhlis Paşa ( Emir-ül-ümera )
Değerli Canlar sizlere belkide hiç tanımadığınız birisini veya zanettiğiniz bir kişiyi, Emir-ül-ümera olmuş olan bir zatı sizlerle tanıştırmak vasıfı fakir kardeşinize nasib olmuştur.
Doç Dr.Bedri Noyan, Bektaşilik Alevilik Nedir? Kitabından yazmış olduğu kaleminden Muhlis Paşa birçok yerlerde Emir-ül ümera olmuş olan, O zatın hakındaki tarih açıklamalarını kısa da olsa, sizlere sunucağız değerli Canlar.
( Son Mürşidimiz Hakka kavuşmuştur Allah Rahmetini bol eylesin).
Pir Baba İliyas Horasani’nin Çâr-erkan ( Çar-erkan lağabı Harzemşahlar tarafından verilmiştir ) denilen dört oğlu önemli görevlerde idiler. Bunlardan Muhlis Paşa birçok yerlerde Emîr-ül-ümerâ olmuş idi ve Doç Dr.Bedri Noyan kitabında böyle başlar.
Muhlis Paşa, Baba İlyas Horasâni’nin oğludur.
Böyle devam eder Doç Dr.Bedri Noyan
702 Hiçri de Mahmud Gazan Han’ın Tebriz’den bozularak dönüşünde. Babasının, derviş ve halifelerine Selçukluların zulüm ve baskı yapması üzerine, silaha sarılmış. Konya’yı ele geçirmiş. Selçuk tahtına oturmuştur. Kendisine, Selçuklulara benzetilerek ( Muhliseddin Mûsâ Hân) ünvanı verilmişti. Bir müddet bu hükümdar tahtında oturmuştur.
( Bektaşilik ve Alevilik Nedir? Sayfa 433-434)
Bu Tarih gerçeği devamını yazmadan, sizlerle bir başka Muhlis Paşa ile ilgili manevi değerini paylaşmak isterim. Buda ançak Muhlis Paşa’nın tornu olan Elvan Çelebi’nin kaleminden ve Elvan Çelebi' nin Hayatı, Tasavvufî ve Edebî Şahsiyeti MENÂKIBU'L-KUDSÎYYE ... kitabından ançak ola bilir, çünkü zamanın şahididir.
Elvan Çelebi, dedesi hakında büyük bir sevgi ile konuşur ve dedesi Muhlis Paşa’nın Allah tarafından korunduğunu nasılki 4. İmam Zeynel Abidin korunduysa Muhlis Paşa öyle korunmuştur ve nasılki Hz. Musa (a.s) nasıl saklanmış ise Muhlis Paşa öyle saklanmıştır.
Değerli yazarımız Veli Saltık Elvan Çelebiden alınıtı alarak şöyle yazmaktadır:
Baba İlyas’ın dört oğlu vardı. Bunlardan Yahya Paşa, Mahmut Paşa, Halia Paşa babaları ile birlikte asıldılar. Henüz beşikte bir çocuk olan Muhlis Paşa’yı ise; Şerafettin adında bir mürit ( talip ) kaçırarak sakladı. Daha sonra onu Mısır’a götürdü. Sonra Mısır sultanı Baybars ile birlikte Anadolu’ya geldi’’ diyor.
(İz bırakan erenler ve Alevi Ocakları sayfa: 31)
Değerli Canlar Pir Baba İlyas’ı tanımıyan veya müçadelesini ve maneviyetini kavramıyan Muhlis Paşa’yı müçadelesini ve maneviyetini hiç kavrıyamaz, onun içinde bu iki zat’ı anlamak için gene 4. İmam Zeynel Abidini Allah tarafından yezid karşısında korunmasında 12 İmamların tamamlamasına sebeb olmuştur ve böylelikle 12. İmam Mehdi’ye müçadelesine ve maneviyetinede sebeb olmuştur.
Elvan Çelebi beyt olarak bizlere şöyle anlatıyor Muhlis Paşa’yı bize:
01 Görür ağlar bişikde bir oğlan
02 Ay u gün gibi hurrem ü taban
03 Mehd içinde bu mah u mihr ‘aceb
04 ‘Acaba bu işe ne oldı sebeb
05 Bildi iş nice vâki’ oldı-y-ısa
06 Şürete ma’niye ne geldi-y-ise
07 On sekiz yıl Çalap ana ferzend
08 Virmemiş kalmış ol hemişe nijend
09 Çün ünin işidür bu sultanun
10 Eyle ki canını alur anun
11 Alur iletür evine ‘izzet-ile
12 Yidi yıl besler anda kıymet-ile
13 Can içinde gönül gibi sakınur
14 Gönül içinde can gibi bakınır
15 Köre kadi evinde gör paşam
16 Buldı hakdan ‘inayet ü in’am
17 Köre kadi evinde Şerefü’d-din
18 Bi-tehaşi mukarreb idi emin
19 Bu sebebden düni güni paşam
20 Ohşanur-ıdı ellerinde müdam
21 Minnet iderdi şükr kılar-ıdı
22 Sevdügin cümle halk bilür-idi
23 Kankı mahfilde olsa zikr kılur
24 Kankı meclisde konsa şükr kılur
25 Kethüdama Çalap bir ay virdi
26 K’ancılayın ne ay ne gün gördi
27 Kudrete tan degül bu şürete iş
28 Hükm anun düni gün kılur yaz u kış
29 Oldı bin bin helak inaş u zükür
30 Ta ola Musi ortada makhür
31 Haşa li’llah ki Musi ola helak
32 Çün anı saklar ol münezzah ü pak
33 Yine fir’avne bisledür anı
34 Böyle gelmiş bu hükm-i Rabbani
35 Şeyh çün yidiye irişdi tamam
36 Mışrı kılur Boz atlu şeyhe makam
37 Kılur irdaf-ı şeyh Boz atlu
38 Ol Çalapdan ulu mürüvvetlü
39 Mışra iletür Boz ardına aluban
40 Lutf-ıla hoş dutar bile oluban
41 Lik şüretce ol Melik Zahir
42 Otağına kılur anı hazır
43 Sebebi şol ki dürlü dil bilür
44 Birbiriyle şol iki göz gibi olur
45 Şüreta ger yidi yaşar oğlan
46 Ma’nide şah-ı ‘alem-ı irfan
47 Mışr içinde kamu fakih ü hakim
48 Dirler-idi ki < fevka ‘ilmin ‘alim>
49 Yedi yıl dakı uşbu şüret-ile
50 Sürdi dirlik Mışırda hikmet-ile
51 Ba’d ez-an çün işaret-i gaybi
52 Sırrına ma’lum oldı bi-sebebi
53 Tahta vü bahta müjdegani kılur
54 Melikü’z-Zahir ol nihan bilür
55 Gayb oldur ki Hak gözi göredür
56 Hak görür hem hem gör ne gösterdür
(Menakıbu’l- Kudsiyye Fi Menasıbi’l-Ünsiyye Baba ilyas-ı Horasanı ve Sülalesinin Menkabevi Tarihi ,Türk Tarih Kurumu sayfa: 70, 71, 72 )
Beyt şeklinde , yada şiir şeklinde yazılan bu tarih gerçekler bizlere yüz yıllar boyunca aktarılmaya çalışılmıştır ve bu fakir kulunuz geleçeğin ışığı yanmasına rahmen, daha da büyümesi ve yayılması için müçadele vermekte. Bu ışığın yayılmasında katkısı olan değerli Prof.Dr. Bedri Noyan dedemize ve değerli yazarımız Veli Saltık dedemizde katkıları için minnet ve şükran borçluyuz.
Yavuz Selim’den itibaren gelmiş olan Pahdişalar ve Halifeler İslamiyete verilen en büyük darbeler ve yapmış oldukları tahribat düzeltilmiyecek kadar ağır tahki Muhammed Mehdi’nin hakk yolunun gerçeleştirmesiyle ve gelmesiyle düzelmesini beklemekteyiz.
Muhlis Paşa’nın gayb’da olan mücadelesi
Neden insanlar o kadar inançla Baba İhsak isyanına katıldı bunu sormadan devam edemeyiz, çünkü Pir baba ilyas Giyasettin Keyhüsrev’in saldırgan siyaseti isyana sebeb oluşturmuştur.
Tarihçi ibn Bibi’ye göre: ‘İsyana her ırk ve mezhepten yoksul halk katıldı. İsyan’a katılanların üçte ikisi Hırıstiyan’dı. İsyancılar, karıncalar ve çekirgeler kadar çoktular’ .
Nedenini sormak lazım, neden? Çok basit, olan bir gerçektir Pir Baba İlyas Horasanın köleçi toplum sistemine karşı ve hertürlü adeletsizliğe ve sömürüye karşı olduğu, var olan iktidarların duyarlı davranmadığından dolay Pir Baba İlyas memnuniyetini göstermemiştir. Halkların desteğ ile isyan harekete geçirmiştir. Ama ne yazıki Pir Baba İlyas ve üç oğlu Yahya Paşa, Mahmut Paşa, Halis Paşa Amasıya kalesinde Selcuklu komutanı Armağan Şah tarafından asılarak hakk’a yürüdüler.
Bu bölgedeki büyük Türkmen boyu Çepniler ve Harzemşahlar da isyancılar'a katıldılar ve öbür taraftan Selcuklarda, Bizanzlardan yardım istidi. Bizanzlarda, Keyhüsreve 40.000 kişilik zırhlı bir ordu gönderdiler.
On binlerce İsyancı Türkmenler, Çoluk-çoçuğu ve sürüleri ile Kırşehire doğru koyuldular. Hedefleri Selcuklu başkenti Konya idi. Ehlibeyt'e bağlı olan türkmenler'i zırhlı Bizans ordusu karşıladı ve Türkmenlerin Okları ve Kılınçları, zırhlı Bizans ordusunu etkilemedi. Bizans ordusu ilk kez Türkmenler'i durdurmuştu ve Selcuklar'da bundan cesaret alarak ordusunu toparladı ve Bizans ordusu ile Kırşehir Malya Ovasın'da binlerce, onbinlerce kadın-çoçuk-yaşlı demeden Alevi Türkmen kılıçtan geçiriliyordu. Koca Malya Ovası cesetle dolmuştu.
İsyancı Türkmenler yenildiler Bizans ve Selcuklu ordusuna karşı ve Baba İshak ve Hacı Bektaş Veli'nin kardeşi Seyyit Menteşi asıldılar.
Hacı Bektaş Veli, Sarı Saltuk, Ağu İçen, Üryan Baba, Ahmet Fakih, Muhammet Hayrani... gibi Ehlibeyt soyun'dan Erenler, izlerini bir süre için kaybettirdiler.
Aynısı Muhlis Paşa için’de geçerlidir, çünkü babasını ve üç abisini asan bir zihniyet kendisininde pesinde olduğunu anlamıyan beşikteki Muhlis Paşa, kendisini kutaran Pir Baba İlyas’ın müridi olan bir ismiyle Şerafettin ve diğer ismiyle Nuri Sufi adları verilen bu şahıs karıştırılmakta veya o zaman gizlenmekte olduğu içindirki gerçek ismi ile ortaya çıkmamaktadırlar Şerafettin veya Nuri Sufi isimleri, Muhlis Paşa’yı kurtardığı bu isimlerde bütünleşmektedir ve Kör Kadı’ya beşikteki yatmakta olan Muhlis Paşa’yı, kimliğini bildirmeden çocuğu Kör Kadı’ya Şerafu’Din teslim eder ve yedi yaşına kadar burada yetişir ve Kör kadı ile arası iyi olan Şerafetin yedi sene sonra sebebi Selcuklardan hakikatın anlaşılması sonucunda, Mısıra kaçırılması anlatılır. Tabi’ki burada Pir Baba İlyasın Kör kadı ile hiç anlaşmadığı ( Kör Kadı Pir Baba İlyası sürekli selcuklara fitneliyordu, çekmediğinden dolay) ortada olamsına rağmen, gene’de Şerafettin Muhlis Paşa’yı kör kadı’ya teslim etmiştir, nasıl ki Hz. Musa’nın annesi, Hz. Musa’yı Firavun’a teslim etmiş ise Serafettin’de aynısını Kör Kadı ile yapmıştır.
11 Alur iletür evine ‘izzet-ile
12 Yidi yıl besler anda kıymet-ile
13 Can içinde gönül gibi sakınur
14 Gönül içinde can gibi bakınır
15 Köre kadi evinde gör paşam
16 Buldı hakdan ‘inayet ü in’am
17 Köre kadi evinde Şerefü’d-din
18 Bi-tehaşi mukarreb idi emin
Elvan Çelebi kendi yazmış olduğu beytinde anlatmakta olduğundan dolay, ikna olmakta zorlanmamaktayım.
29 Oldı bin bin helak inaş u zükür
30 Ta ola Musi ortada makhür
31 Haşa li’llah ki Musi ola helak
32 Çün anı saklar ol münezzah ü pak
Elvan Çelebi’den öyle anlaşılıyorki, nasıl o yüçe mevlam Hz. Musa (a.s) korudu ve sakladı ise Muhlis Paşa’yıda öyle var olan, o pak olan yüçe tanrım öyle korumuştur ve saklamıştır.
49 Yedi yıl dakı uşbu şüret-ile
50 Sürdi dirlik Mışırda hikmet-ile
51 Ba’d ez-an çün işaret-i gaybi
52 Sırrına ma’lum oldı bi-sebebi
Bu Beytin’de anlaşıldığı gibi Elvan Çelebi’den bir sebeb’den dolay Muhlis Paşa yedi yaşında Mısır’a Memluk Devletine kaçırılmıştır ve yirmi bir yaşına kadar orda kalmış ve her konuda eğitimini orda devam etmiştir.
Memlûk Devleti, Memlûk Saltanatı Saltanat al-Mamālīk ya da Dawla al-Mamālīk) kölelikten gelen Memlukların Mısır'da oluşturduğu bir askeri aristokrasıdevletidir. "Memlûk" Arapçada "köleler" demektir. İsmi Türkçe’de Köle Devleti olarak da geçer.
1159 yılında Mısır'da yönetimi ele geçiren Selahaddin Eyübbi, ordusunda kölelerden oluşturulan birliklere, Abbasi halifelerinin bu geleneğine giderek ağırlık vermiştir Moğul İmparatörluğu'nun istilası sonucunda esir düşen ve Mısır tarafına satılan memluklar, çoğunlukla Kıpkaçlar ve Çerkesler'den oluşturulmaktadır.
Selahaddin Eyübbi 'den sonra, orduda köle unsurların kullanılması uygulamasına devam edilmiş, giderek bu usurlara ağırlık verilmiştir. İçlerinden yetenekli olanlar, üst düzey kamu görevlerinde de çalışmışlardır.
Kendilerini, bir bakıma kölelikten kurtaran devlete ve orduya karşı ölümüne bir bağlılık içinde olan bu askeri birlikler, hafif süvari tarzında örgütlenmişlerdir ve savaş tarzları da, sıkı disiplinli kütlesel hareketlere dayanmakla birlikte, bireysel atılganlığı öne çıkaran bir tarzdır.
Bu köle askerler iki kışlada eğitim görürlerdi. Bazı (özellikle Batı) kaynaklara göre bu garnizonlardaki askerler iki etnik kökenden geliyordu. Kahire yakınlarındaki, Nil üzerindeki Ravda adasındaki garnizonda, Türk, çoğunlukla Kıpçak askerler bulunur ve bunlara Memalik-i Bahriye (deniz köleleri) denirdi. Yine Kahire'deki başka bir garnizonda ise Çerkez kökenli askerler bulunur ve bunlara da Memalik-i Çerakise denirdi.
Yalnız, diğer çalışmlar o dönemde 'Çerkes' ('Çerkeş', 'Çerkas') Kıpçak boylarından birine verilen isim olduğu için, bu iki grup arasında köken bakımından bir fark olmadığını gösteriyor
Memluk hanedanlığını kuranlar Memalik-i Bahriye unsurlar olmuştur. Hanedanlığın ilerleyen yıllarında ise Memalik-i Çerakise unsurlar, iktidarı kontrollerine almışlardır.
1249 yılında kanlı bir ayaklanmayla, Eyyubi hanedanlığının son sultanı Turan Şah'ın, ordu ve devlet yönetiminde giderek etkin olmaya başlayan bu köle unsuralara karşı kesin tavır alması üzerine, şahı öldürerek iktidarı ele geçiren bu unsurlar, eski sultanlardan Melik Necmettin Salih'in dul karısı Şecer-üd-dür'ü sultan ilan ettiler. Ordu komutanlığına ise bir memluk komutanı olan Muizzüddin Aybeg getirildi. Kısa bir süre sonra Şecer-üd-dür, Aybeg'le evlenerek sultanlığı ona devredecektir. Böylece 250 yıldan fazla sürecek bir memluk (köle asker, köle kamu görevlisi) hanedanı başlamış oldu.
Memluk hanedanlığının, tarihte üç önemli etkisi olmuştur. Askeri planda, Haçlı ordularının bölgeden atılması ve Moğol akınlarının durdurulmasıdır. Her iki olay da Arap - İslam devletini kaçınılmaz bir yıkımdan kurtarmıştır. Memluk hanedanlığının üçüncü etkisi ise toplumsal ve ekonomik alanda olmuştur, bir dizi düzenleme getirmeleri, askeri ve politik anlamda bölgede bir istikrar oluşturmaları sonucu, Mısır yeniden önemli bir ticaret yolu haline gelmiştir.
1260 yılında, Bağdat'ı alarak Halifeyi öldüren Moğol orduları Ortadoğuda hızla ilerlemişler ve Mısır sınırlarına dayanmışken, Memluk sultanı Sultan Kutuz, emrindeki memluk ordusuyla Moğol akınını karşılamak üzere harekete geçmiştir. Ayn Calut denilen bölgede karşı karşıya gelen iki ordunun çatışması, Moğolların bozguna uğramasıyla sonuçlandı.
Ayn Calut savaşında öncü birliklerin komutanı olan Baybars, Sultan Kutuz'u öldürüp kendi hükümranlığını 1260 yılında ilan ettikten sonra 1261yılında El-Muntasır'ı halife ilan etmiştir. Böylece halifelik, Bağdat'dan Kahire'ye geçmiş olmakta,Memluk devletinin himayesine girmektedir. (Memlük Devleti Vikipediya’dan alıntılar)
Baybars Dönemi
Baybars dönemi en güçlü dönemdir. Halifeliğin merkezi Mısır’a taşınmıştır. Baybars Bey, din ve devlet işlerini birbirinden ayırmıştır. 1276’da Anadolu beyliklerine yardım etmeye gitmiştir. 1277 yılında Anadolu erenlerin, Muhlis Paşa’nın ve Ehlibeyt’in safında savaşarak Elbistan’da Moğolları 2. kez yenmişlerdir ve sonunda kendi Mısır Memluk Devletine geri çekilmeyi uygun görmüşlerdir.
Neden Baybars yedi yaşındaki bir çocuğu himayesine alsın ve korusun?
35 Şeyh çün yidiye irişdi tamam
36 Mışrı kılur Boz atlu şeyhe makam
37 Kılur irdaf-ı şeyh Boz atlu
38 Ol Çalapdan ulu mürüvvetlü
39 Mışra iletür Boz ardına aluban
40 Lutf-ıla hoş dutar bile oluban
41 Lik şüretce ol Melik Zahir
42 Otağına kılur anı hazır
43 Sebebi şol ki dürlü dil bilür
44 Birbiriyle şol iki göz gibi olur
45 Şüreta ger yidi yaşar oğlan
46 Ma’nide şah-ı ‘alem-ı irfan
47 Mışr içinde kamu fakih ü hakim
48 Dirler-idi ki < fevka ‘ilmin ‘alim>
49 Yedi yıl dakı uşbu şüret-ile
50 Sürdi dirlik Mışırda hikmet-ile
51 Ba’d ez-an çün işaret-i gaybi
52 Sırrına ma’lum oldı bi-sebebi
Beyt 35`den 52`ye kadar bize bu konuda beli açıklamalar getirmekte, neden Baybars ( Melik Zahir beyt’e Baybars bu isimle anılıyor ) yedi yaşındaki Muhlis Paşa’ya himayesinde hizmete kusur etmemektedir ve neden sonradan Muhlis Paşa ile Rum diyarına ( Anadolu’ya ) girmktedir sorusuna gelince ?
DEVAMI YAKINDA
Kaynaklar
İz bırakan Erenler ve Alevi Ocakları Kitabın'dan Ocak'larla ilgili alıntılar Sayfa: 26-33
Değerli Yazarımız: Veli Saltık
Bektaşilik Alevilik Nedir?
Kitabin'dan Pir Baba İlyas ve Çar-erkan denilen
dört oğlu önemli görevlerde idiler Sayfa: 432
Doç Dr.Bedri Noyan ( Son Mürşidimiz Hakka kavuşmuştur Allah Rahmetini bol eylesin).
Anuş Tekin "Moğol ve Harzemşah" İnternet yazılarından (Vikipedi).
Elvan Çelebi'nin Menâkıbu'l-Kudsiyye kitabın'dan
İsmail E. Erünsal Ahmet Yaşar ocak